“DOSTUMU BANA GETİR!”

YAZAR : Ahmet BEKLİ Geçtiğimiz ay, Medîne-i Münevvere’den bir Rasûlullah âşığının vefat haberini aldık: Sudanlı Tayfur Efendi… Tayfur Efendi; Sudan’da yaşarken, Mekke-i Mükerreme’ye âşık olduğu için gönlüne Harameyn’e gitme arzusu düşer. Fakat yol masrafı için hiçbir imkânı olmadığından, gemicilere yalvara yalvara kendisini ve hanımını Cidde’ye götürecek bir gemi bulur. Cidde’den Mekke’ye yetmiş kilometre yolu hanımıyla yürüyerek kat eder. Yedi ay […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler
TEVEKKÜL ARTINCA

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Ahmed bin Hanbel, 781 senesinde Bağdat’ta doğdu. Babası o küçükken vefat edince yetişmesi ile annesi ilgilendi. Eğitim yaşına geldiğinde, zamanın en önemli ilim merkezlerinden biri olan Bağdat’a gitti. Hâfız olduktan sonra, İslâmî ilimleri devrin hocalarından tahsil etti. Ciddiyeti, takvâsı, sabrı, metânet ve tahammülü ile akranları arasında hep kendini belli etti. Basra, Kûfe, Mekke-i Mükerreme, […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler
KALB-İ SELÎM KÂBE’DEN EFDAL!

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri 1779’da Bağdat’ın kuzeyindeki Zûr şehrinde doğdu. Nesebi, baba tarafından Osman -radıyallâhu anh-’a, anne tarafından da Ali -radıyallâhu anh-’a ulaşır. Zamanın pek çok büyük âliminden ilim tahsil etti ve icâzet aldı. Böylece devrindeki ulemânın ve tasavvuf erbabının en üstünü oldu. Hocası vefat edince onun yerine müderris oldu. Yedi sene kadar ders […]

Continue reading »

ÖĞRETMEN’İN YURDUNDA

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Mekke günleri sayılı idi. Çabucak geçti. Zaten orası ibâdet yeri. İnsanlar her zaman gelemedikleri bu mübârek beldede daima Kâbe’de bulunmak ve tavaf etmek istiyorlar. Dolayısıyla gezmek, çevreyi tanımaya çalışmak; orada en büyük sermaye olan zamanı boşa harcamak mânâsına geliyor. Medîne-i Münevvere ise farklı. Elbette burada da ibâdet var. Mescid-i Nebevî’de, özellikle hücre-i saâdetle […]

Continue reading »

Yüksek Hasletlerin Tezâhür Sahnesi HİCRET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılar kendilerini ve faaliyetlerini tehdit altında gördüklerinde; fırtınadan kaçan bir geminin durgun bir koya kapak atması misali, daha emin bir mekâna sığınırlar. Bu, şartlara göre geçici veya daimî ikāmet yeri; onların toparlanmaları, güçlenmeleri, hattâ zaferle, eski yerlerine tekrar dönmeleri için bir imkândır. Bu cümleden olarak, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in İslâm takvimine […]

Continue reading »
1 2