ÎSÂR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Mâneviyat mevsiminin en yoğun olarak yaşandığı günlerdeyiz. Bereketli yağmurlar gibi, ecirler, sevaplar yağmakta. Herkes hayır vesilelerine sarılıp bu bereketten daha fazla istifade etmeye çalışmalı. İkramda bulunmak da hayır vesilelerinden biri… Hele Ramazân-ı şerifte oruçlu muhtaçlara ikramda bulunmak… Onlarla iftar sofralarında buluşmak… Bu güzel haslet; memleketimizde vakıflar ve derneklerle, çeşitli hayır müesseselerimizle, hayırseverlerimiz kanalıyla gayet güzel bir […]

Continue reading »

SULTANIM!

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Habercisi sonsuzluğa davetin, Nur Dağı’na çıkışların Sultanım!.. Gül yüzünde incileri haşyetin, Âyet âyet çakışların Sultanım!.. Hak’tan ferman geldi, saflar seçilsin, Yollarına mûcizeler saçılsın, Artık zaman saâdete açılsın, Solmayacak nakışların Sultanım!.. Ufuklarda dalga dalga esrârın, Güneşisin gönüllerde bahârın, Anlatılmaz muhâcirin, ensârın, Yıldızları yakışların Sultanım!.. Güzellik ki, Sen’i seyre koyulur, Görenlerde akıl-fikir toz olur, Her damlası yüreğime […]

Continue reading »

ASHÂB-I KİRÂMIN ÖRNEK HASLETLERİ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İlâhî Hoşnutluk ve Methe Nâil Olan CENÂB-I HAK İLE DOSTLUK Cenâb-ı Hak, bu cihan dershânesini insan için yarattı. İnsanı da Zâtına muhabbet duyması, kulluk etmesi, yani dost olması için yarattı. Zira buyuruyor: “Nerede olursanız olun, Allah sizinle beraberdir.” (el-Hadîd, 4) Biz ne kadar O’nunla beraberiz? O’nunla ne kadar dostluğumuz var? O’nunla dostluk, elbette ki […]

Continue reading »

HİCRETİN HİCRANI

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Hicret, hicr, hicran hep aynı kökten gelen kelimeler. Ayrılık, dolayısıyla gurbet, hüzün, hasret, iç burkulması, gönül yarası demek. Hepimizin az-çok tattığı bir duygudur. Tahsil görürken, askere giderken, ekmek parası kazanırken, gelin olurken… Bunların hiçbirini yaşamamış olanımız illâ ki çocukluğunda kısa bir süre de olsa ailesinden ayrı kalmış, şairin; Zülfün beni bağlar ve çeker […]

Continue reading »

ÜMMET

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Şehir hatları vapuruyla karşıya geçiyorum, yanıma oturan iki hanımın konuşması kulağıma çalınıyor. Arapçayla Türkçe karışık bir dille konuşuyorlar. Tıpkı Siirt, Mardin gibi güney illerimizin halkı gibi… Bilhassa çocuklarına Türkçe seslendikleri için hiç Suriyeli göçmen olacakları aklıma gelmiyor. “Biz Türk asıllıyız, ana dilimiz zaten Türkçe. Buraya gelmeden önce Türk televizyonlarını seyrediyorduk. Bu yüzden çocuklar zaten […]

Continue reading »

DEĞİŞTİREBİLECEKLERİ TEK ŞEY VARDI!

YAZAR : Dr. Çetin DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com Ne yerlerini değiştirebiliyorlardı, ne yurtlarını… Ne evlerini, ne giysilerini… Onlar da biliyorlardı ki, durumlarıyla ilgili, değiştirebilecekleri tek şey vardı. “–Aşımız…” dediler, “–Biz yaparız!” “–Pişmiş aş vermeyin, malzemeleri verin, biz kendimiz yaparız, hiç olmazsa bu bizden olsun. Kendimizi yurdumuzda hissettiren bir şeyler olsun!” dedi Suriyeli sığınmacılar. İnsanlık tarihi böyle acı hicret örnekleriyle dolu. İnsanlar zulme […]

Continue reading »

İSLÂM KARDEŞLİĞİ…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Mekke müşriklerinin zulmü yüzünden ashâb, Kendi yurdunda neler çekti, perîşan, bîtâb… Kimi tazyîk edilirken kimi kırbaçlandı; Kimi mahvoldu cefâdan kimi çöl çöl yandı… Öldüler, etmediler şevket-i İslâm’ı fedâ, Bir çıkış, onlar için hicreti emretti Hudâ. Maldan, evden, vatanından edilen millet-i Hak, Annesinden, babasından, çocuğundan koparak; Etti hicret, o muhâcirlere gül saçtı çile, Vardılar ravza-i […]

Continue reading »

ENSÂR OLALIM…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Geldik Sana hicranla yanan dillerle, Nûr Ahmed’inin yaktığı kandillerle… Yâ Rab! Yine kan kusturuyor Ebreheler, Kahreyle şu kör zulmü ebâbillerle… Yangın yeridir bağrı bugün ehl-i dilin, Kan doldu mübârek güne kātillerle… İçten yanıyor bir de gönül kavruluyor; Cellâtlarının âşığı gāfillerle… Bîçâre muhâcirlere düşman kesilen, Cânîlere hâmî nice bencillerle… Yâ Rab! Yine Taptukları gönder, göster; […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -22-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) لَوْلَا الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَأً مِنَ الْأَنْصَارِ “Eğer hicret olmasaydı ben ensardan biri olurdum.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 2) «Ben de ensardan olurdum, bana farz olmasa hicret.» Ya muhâcirce tevekkül ya da ensardaki îsâr… Biri Allâh’a sığınmak, biri Hak nâmına hizmet; Ya muhâcir olacak kul, ya muhâcirlere ensar!.. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilâtün (fâilâtün)

Continue reading »

HİCRET ZAMANI

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Belli ki dünyayı sarmış bir ateş… Gönülden gönüle hicret zamanı… Arayan bulur mu ensar gibi eş? Gönülden gönüle hicret zamanı… Her kul bu âlemde biraz muhâcir, Kazancın bol eyler akıllı tacir… Takvânın değeri, emsalsiz ecir; Gönülden gönüle hicret zamanı… Ömür kervanımız menzile yeter, Gençlik günlerimiz gözlerde tüter… Etmesin Mevlâ’mız bu hâlden beter; Gönülden gönüle […]

Continue reading »
1 2 3