Mevlânâ’dan Kıtalar

Muhammed YETİM Ne bilirdim ki bu sevdâ beni mecnûn edecek, Bu garip gönlü cehennem, gözü Ceyhûn edecek! Ne bilirdim ki, bu sel böyle apansız vuracak, Beni bir sal gibi kan bahrine sürgün edecek! Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün Denildi: «Altı yönde nûru parlamakta Hâlık’ın.» Avâm-ı halk bağrışır: «Ya nerdedir o nur, bakın!» Yabancı ham bakışlılar ha sağ […]

Continue reading »

Vur Kendini Dağlara

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Buz tutan yüreğime yağmur katresi düştü, Sanki hülyâ içinde yârin cemresi düştü. Umutlarım gül pembe, yeşil bende saklıydı, Öpülmemiş bir gonca, cennet çırası düştü. Göz kırptım yarınlara, köprü kurdum öteyle, Zamanın kıskacından sevda yâresi düştü. Sonra bir fırtınayla târumar oldu dünyam, Savruldu yapraklarım hüznün mirası düştü. Haykırdım seher vakti bir martı çığlığıyla, Feryâdım bestelendi, tel tel pâresi […]

Continue reading »

Niyaz

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Susmasın gülşen-i can bülbülü, feryâd etsin Can veren nağmesi bî-canlara imdâd etsin Ne olur gülleri terk etmesin ağyar sesine Yâd edip derdini âşıkları dilşâd etsin Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)  

Continue reading »

Gazel

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Bir sevgili buldum, seri, sevdâya düşürdü! Dağlar delisiyken dili, deryâya düşürdü! Yalnızlığa katlanmağa hicrâna alışmış, Sâkin yaşayan miskini hülyâya düşürdü! Yıllar yılı gündüz gece hiç uykuyu bilmez, Hasretle açık gözleri rûyâya düşürdü! Bilmez idi Mecnûn ile Ferhat ne çekerler! «Öğren!» diye Şîrîn ile Leylâ’ya düşürdü! Kuşlar gibi sonsuzluğa düşkün Seferî’yi, Kandırdı da mecnun diye sahrâya düşürdü! […]

Continue reading »

Namazın Güzellikleri

Mustafa Necati BURSALI Hakk’a îmandan sonra kulluğun başı namaz, Cevherlere çevirir toprağı, taşı namaz! Allâh’ın ve Nebî’nin rızâsı var namazda, A zamanın Yûsuf’u, kâr takvâ, kâr namazda! Namaz göklerin nûru, namaz ki câna ışık, Her rükû ve her secde, derde, hicrâna ışık! Tıpkı bedenlerdeki baş gibi dinde namaz, Allâh’ın en sevdiği, kılmak vaktinde namaz! Câhil, namaz deyince zanneder ki zahmet […]

Continue reading »

Zaman Hey!

M. Faik GÜNGÖR Can düşerdi, bayrak düşmezdi yere! Küller gibi can savuran zaman hey! Yer şahit, gök şahit, hem de kaç kere, İhâneti dâra vuran zaman hey! Duvağıyla kabre girende kızın. Nikâhı kıyılır ayla yıldızın. Itrî nağmesinde eritip sazın. Mehterânı, cenge kuran zaman hey! Çelik süvariler zafer yolunun, Göğsünde biterdi Anadolu’nun. Çağlara yön veren fetih kolunun, Dizinde, secdeye duran zaman […]

Continue reading »

Serhat Duası

Memduh CUMHUR Yetim şehirlerimiz Sofya, Bosna, nazlı Budin… Zafer sevinci yaşar kaç taşında kaç yiğidin! Ağırlaşan sisin ardında eski günlerimiz, Akıncı cedleri şenlendiren düğünlerimiz… Meriç’te, Tunca’da sevdâlı türküler akmış, Bizim iken Tuna bir başka türlü berrakmış. Şerefli hâtıramız hür yaşardı Niğbolu’da; Bizimle hürdü esen yel de hür, yağan dolu da! Bir uhrevî sesin âhengi ufku dolduruyor, Mohaç’da can veren erler […]

Continue reading »

Çiçeklerin Dilinden Çanakkale

Hakkı ŞENER Biz Çanakkale’nin çiçekleriyiz, Tarihin bilinen gerçekleriyiz. Olmadan biçilen başaklar gördük; Hep aynı tarlanın göcekleriyiz… Her birimiz bir kabirde biteriz, Seherde uyanır nöbet tutarız, Şehidlerin teri can verir bize; Gün vurunca buram buram tüteriz… Çeşit çeşit renklerimiz, boyumuz, Uzaklarda kasabamız, köyümüz… Gerçeğini ancak Yaratan bilir; Şehidlerin adedince sayımız! Bugün, bittiğimiz toprak aynıdır, Üstümüzü örten bayrak aynıdır, Milletin var oluş […]

Continue reading »

Dut Ağacı

CELİL (Halil GÖKKAYA) Nerden geldim diye hiç sorma bana, Say ki Çin’den geldim, Maçin’den geldim. Komşu oldum nice ahşap balkona, Nice sevdaların içinden geldim… Bir bahçeli konak, Anadolu’da; Balkon güzeline sırdaş bir ağaç, Buğulu gözleri her an dolu da, Sıyrılmış zamandan, bilmez saat kaç… Yeşil yeşil düşleri var anlatmaz, Bir ceylan yavrusu misali ürkek! Gökyüzünü seyretmeden hiç yatmaz, Ağlar çoğunlukla, […]

Continue reading »

Bâd-ı Sabâ’ya Kıtalar II

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Görmedim bâd-ı sabâ rûhundan başka seni, Neden hiç düşürmedi bu âlem aşka seni? Dinlemek hep sesini, hissetmek nefesini, Bilseydim varlığını doğmadan keşke seni! *** Al götür bâd-ı sabâ yâre bunca hasreti, Her mısramdan dökülen sevda ile hayreti, Yazsam hep ömürlerce ıstırap ile onu; Bitmezdi rûhumdaki ilham ile himmeti! *** Git ey sabâ rakîbe taze nefesler bahşet! Unutulmuş […]

Continue reading »
1 882 883 884 885 886 954