Açıklama
Hilye-i şerîfe ki, O’ndaki en müstesnâ vasıflar…
Bu vasıflarda dile getirildiği üzere; O’nun mübârek yüzünde nûr-i melâhat, sözlerinde selâset,
hareketlerinde letâfet, lisânında talâkat, kelimelerinde fesâhat, beyânında fevkalâde belâğat vardı.
Kısaca O, görenin yıldız olduğu bir sûret ve Kur’ân’ın tasvir ettiği bir sîrete sahipti. İfade etmeli ki;
Ümmeti olarak bizlerde hangi güzellik varsa Hazret-i Peygamber Efendimiz’dendir. Eğer O’nun yüce
ahlâkından üzerimize şebnemler damlamasa, biz ahlâkın ve fazîletin ne olduğunu bile
bilmekten âciz kalırdık. O’nu tanıdıkça bambaşka bir aşk ve hayranlıkla dolarak gönüller der ki:
O ne sûret, o ne sîret, ne güher,
Hilye Kur’an Sana ey Peygamber!
Hangi söz gelse hayalden hatıra;
Yüce hâlin, yine sığmaz satıra!
Hakikat bu!
Elbette bu idrak içerisinde;
Belki Seyrî kulunun haddi değil,
Lâkin ancak Sen’i anlatmalı dil…