AH İSTANBUL…

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Gönlüme taht kurmuş, mübârek adın, Sevdanla gönlüme aktın İstanbul… Titretir kalbimi her dâim yâdın, Hicran acısını ektin İstanbul… Sensiz dünya yaşanmaz bir çöl oldu, Aktı gözyaşlarım sanki göl oldu, Bir gülünü sevdim şimdi el oldu, Ocağıma incir diktin İstanbul… Bulunmaz cihanda daha bir dengin, Cennetten verilmiş, kokun ve rengin, Kutlu bir sevdaydı bendeki sevgin, Sonunda boynumu […]

Continue reading »

ENGELLER VAR

Zahit GENÇ Kimi zâhir, kimi bâtın, Yolumuzda çok engel var. Kimi parça, kimi bütün, Yolumuzda çok engel var. Bu yol Hakk’a vuslat yolu, Götürecek Hakk’a kulu, Sürü sürü, dolu dolu, Yolumuzda çok engel var. Koyma Mevlâ’m bize bizi, Bağışlayın bendenizi, Sıra sıra, dizi dizi, Yolumuzda çok engel var. Büyük engel bize nefis, Yolumuzu kesen bir sis, Kirli kirli, kötü, habis, […]

Continue reading »

GEZERİZ

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Yine gurbette bugün rûyuna hasret yüzümüz, Gezeriz sâhili baştanbaşa sensiz yine biz… Dökülen gözyaşımız yağmura rahmet okutur, Gezeriz sâhili baştanbaşa sensiz yine biz… Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün

Continue reading »

YOLLAR

Servet YÜKSEL Bir zamanlar yalınayak koşturdum, Al yeleli küheylânı coşturdum, Derin sular, karlı dağlar aştırdım, Yollar beni benden aldı götürdü. Yollar beni gurbetlerde yitirdi. Deli gönül, bir olmazın derdinde, Bekler, bekler ayrılığın yurdunda, Bir ümit şu dönemecin ardında, Yollar hani nerde kaldı beklenen? Yollar kimdir ufuklarda saklanan? Uzun, ince; kıvrım kıvrım içimde, Gül kokardı yaylalara göçümde, Yollar vardır sevincimde, acımda, […]

Continue reading »

NERDE YÛNUS?..

Sadettin KAPLAN Ne hoyrat kahkahada, ne gözyaşında Yûnus, Gönüldedir, sanmayın mezar taşında Yûnus… Ne derviş hırkasında, ne oratoryolarda; Demin hızla döndüğün köşe başında Yûnus… Yüzük kaşında Yûnus, lüle taşında Yûnus; Gerçek Hak âşığının bağrın başında Yûnus… Bir özge cemredir ki, her mevsim buram buram; Zenginin zekâtında, yoksul aşında Yûnus… Yûnus meltemi eser her seher elif elif; Gençliğin baharında, ömrün kışında […]

Continue reading »

SÖYLE GÖNÜL…

Rıfat ARAZ Gönül, nefse kul olmadan; Dök derdini sele söyle!.. Ecel gelip can almadan; Yaz elifi, dala söyle!.. Oku o nur emâneti; Dağ ne bilsin bu serveti!.. Sevgi sunan bir rahmeti; Yetmiş iki dile söyle!.. Sende usûl, sende âhenk; Hoş nefesin aşka mihenk!.. Bir canın var âleme denk; Al bu vasfı, hâle söyle!.. Ezel verdin bir hak sözü; Kırk makamda […]

Continue reading »

YOK MU, DUR DİYEN?!.

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Asırlardır kıymık kıymık doğrandık Yok mu bu vahşete, zulme; «Dur!» diyen?!. Hak ararken haksızlığa uğradık Yok mu bu vahşete, zulme; «Dur!» diyen?!. Yetmedi mi yüzyılların uykusu? Bitmedi mi sübyanların korkusu? Kanlı gözyaşıdır şimdi bengisu Yok mu bu vahşete, zulme; «Dur!» diyen?!. Nerde kaldı özündeki ferâset? Sinmek midir ceddinizden verâset? Yapılır mı canavarla siyaset? Yok mu bu vahşete, […]

Continue reading »

ISFAHAN KÂR-I NÂTIK

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Serv-i kadd ü kāmetinle ey güzel eyle kıyam, ISFAHAN’dan seyr açıldı gün senin devran senin… Pâyine düşmüş BEYÂTÎ gûş edip âşıkların, Can senin cânım efendim, yâr senin yâran senin… * Bir HİSAR seyr ile vîran dili mâmûr ediver, Şöyle tanbûr ile âşıkları mesrûr ediver, SÛZİDİL’den nasıl âzâde olur sîneleri, Şeb-i hicranda gel ey yâr, dili pür-nûr ediver… […]

Continue reading »

ÖNCE DİLİM ÖĞRETMENİM

M. Faik GÜNGÖR Sana geldim, evvelince Al Türkçemi öğret bana. Tatlı tatlı kuşdilince Bal Türkçemi öğret bana. Öğretip, kötüyü iyi, Bozma ben gibi sabîyi. Alfabemden ecnebîyi Yol! Türkçemi öğret bana. İndir gökten yıldız, ayı, Koy elime dolunayı. Yûnus Emre, Mevlânâ’yı Bul! Türkçemi öğret bana. Kaldır ülkemdeki yası. Sevgi ile doldur tası. İçimdeki kiri-pası Sil! Türkçemi öğret bana. Âşık Veysel’in telinde. […]

Continue reading »

RUBÂÎ

Memduh CUMHUR Nâbî’yi Tazmin Sevdâyı gönülde iştiyaktan biliriz, Gün şevkını gün gelir şafaktan biliriz. «Biz kendi vücûdumuzla bir şey değiliz» Lâkin yaşanan her şeyi Hak’tan biliriz.

Continue reading »
1 363 364 365 366 367 458