YÂ NEBÎ!..*

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Sevdi Allah ki; «Habîbim» diyerek; Doldu aşkınla cihan, sonsuza dek; Yâ Nebî, Hazret-i Kur’ân övüyor, Sen’i mümkün mü senâ eylememek! Enbiyâ tâcı, Rasûlullah’sın, İçi rahmet dolu bir dergâhsın, Yâ Nebî, anladı pervâne olan, En güzelden yana bismillâhsın! Gelmeseydin, bilemezdik Hakk’ı, Gelmeseydin, tadamazdık aşkı! Yâ Nebî, halkı yaratmazdı Hudâ, Gelmeseydin, göremezdik şavkı. Ey gönül minberinin kandili Nûr, […]

Continue reading »

SORULARLA CEVAPLARLA ÇANAKKALE

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Çok eskilerde değil, bin dokuz yüz on beşti, Ateş ve kan idi tek seyreden Çanakkale’de… Turizm için mi, ticâret için mi birleşti, Fransız, İngiliz, Anzak… Neden Çanakkale’de? Mukadderâtına hükmetmek istiyordu hasım, Mukaddesâtına küfretmek istiyordu hasım, Bugün değişti mi dâvâsı, bir düşün bakalım? Nedir şehâdete bir halkı koşturan bu kadar?.. Cihanda hangi kolun böyle güçlü sillesi var?.. […]

Continue reading »

DEVRAN SENİN

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Okyanuslar geçtiğin dost uğruna, Yoldaşın Nil, sırdaşın hâlâ Tuna, Koştuğun her kıt’a şâhit coşkuna, Elde bayrak muhteşem devran senin!..

Continue reading »

BİTSİN BU HASRET

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Daralmış gönlüme ferahlık veren, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Halkını bir evlât aşkıyla saran, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Ülkemde kalmasın tembelce yatan, Terakkîye gönül versin tüm vatan, Kudretiyle olsun dünyaya kaptan, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Karşılıksız sevgi, nurdan daha ak, Olamaz gönüller dostundan uzak, Sadâkati dâim üstün sayacak, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Maşrıktan […]

Continue reading »

ÇANAKKALE MAHŞERİNDE ÇOCUKLAR

Yusuf DURSUN yusufdursun66@gmail.com Böyle imiş alınlarda yazılar, Vatan imdat ister, yürek sızılar. Saçları kınalı körpe kuzular; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Daha bıyıkları bile çıkmadan, Of demeden, usanmadan, bıkmadan, Bir kez olsun arkasına bakmadan, Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Boyları tüfekten bile küçüktü, Ama yürekleri dağca büyüktü, Ve tatlı canları sîneye yüktü; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette […]

Continue reading »

GURBETTE AKŞAM

Zahit GENÇ Mutluluk duygumu yalnızlık boğar, Yüreğim daralır, kararır dünyam. Bir kaygı eksilir bin kaygı doğar, Acılar emzirir rûhuma akşam. Ufkumu gözlerken gözbebeklerim, Akşamın rengini ahlarım dokur. Gönlümde açarken göç çiçeklerim, Hüznümü yüzümden yıldızlar okur. Işığı kaybolan ey kara ülke, Çıkın artık gurbet yörüngesinden. Ayrılık bende mi değişmez ilke, Hüzün mü garibin payına düşen? Hayat bir rüyadır, ölüm hakikat. Düşünür […]

Continue reading »

NASIL YANMAYIM?

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) Hem gökler hem yerler Sen’i anarken, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Semâvat, aşkından dâim dönerken Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Ancak zikreden kalp mutmain olur, Nefsini körelten çok zengin olur, Hakk’a uyan insan hep metin olur, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Bilirim mevcûdat emre âmâde, Sâlih kullarında amel ziyâde, Sersem kafam bir sen misin âzâde? Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? […]

Continue reading »

GÖRÜNÜR

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Yaratılmış neye baksan yüce Mevlâ görünür. Sîne çâk olsa eğer; «Lâ» ile; «İllâ» görünür. Umudun bittiği her yerde O’nun rahmeti var, Bâd eser bir gül açar bülbül-i şeydâ görünür. Aramaz boş yere cânânını Mecnûn artık, Uyanık gözdeki rûyâda da Leylâ görünür. Geceler haşre kadar sürmeyecek elbette, Yeni ay doğmasa gam çekme süreyyâ görünür. Seferî olsan eğer […]

Continue reading »

ÖMÜR DEDİĞİN

Servet YÜKSEL Debelenip dursun akıl «niçin»de, Bir varmış bir yokmuş ömür dediğin… Gönül sanki zindan, zindan içinde, Bağrımdaki okmuş ömür dediğin… Gel seyre dal bir ırmağın başında, Çölün ortasında, dağın başında, Bir gurbet ki gözlerinin yaşında, Ne yaman firakmış ömür dediğin… Adım adım menziline yürüyen, Gece-gündüz damla damla eriyen, Bahtımın yeline düşüp titreyen, Bir sarı yaprakmış ömür dediğin… «Lâ râhate» […]

Continue reading »

GÜL KOKUYOR KUŞ SESLERİ

Sadettin KAPLAN Gül kokuyor kuş sesleri bu sabah; Yine zülfün seher yeline değdi… Kavurdu gönlümü kor gibi bir ah; Belli ki, yâd eli eline değdi… Ağlamışsın; yaprak döktü dallarım, Düğümlendi sana gelen yollarım, Yokluğunu kucaklarken kollarım; Hangi hoyrat kollar beline değdi?.. Bahar gülü idin kış ayazımda, Adın mühür gibi alınyazımda, Şarkım figan oldu gönül sazımda; Mızrabın o hasret teline değdi… […]

Continue reading »
1 351 352 353 354 355 456