KERBELÂ

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Muhammed Mustafâ gibi, Hakk’a bağlı dilin var mı? Aliyyü’l-Murtazâ gibi, Hakikat bir yolun var mı? Allâh’ın dînine tâbî, «Nebî» yanında sahâbî, Adâlette «Ömer» gibi; Şaşmayan bir elin var mı? Olmadık iş geldi başa, «Müslüman» boğuldu yaşa, Alevî, Sünnî kardeşe; Sunacak bir balın var mı? On Muharrem… Hüzün ayı, Yanmışların acı payı! İnsanlara Kerbelâ’yı; Unutturan gülün var mı? […]

Continue reading »

CENNET EŞİKTE AĞLAYIŞ!..

-Leb Değmez/Dudak Değmez Naat-* SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Eritti canları aşkın, eritti hasret ile, Çağır yakınlığa artık, çağır icâzet ile… Sekiz cihette de cennet eşikte kıl cânı, Ki her cihet Sana ersin sekiz delâlet ile… Çağır yakınlığa, cennet eşikte nâlânız, Ezelde aşkı içen teşneyiz riyâzet ile… Çağır yakınlığa, cennet eşikte ihsân et, Çağır yakınlığa Allâh için, asâlet ile… Çağır kederliyi, […]

Continue reading »

EY MÜBÂREK YOLCULAR!..

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Ey mübârek yolcular, Haccınız mebrûr ola!.. Hacca «cennet» vâdi var; Sa‘yiniz meşkûr ola!.. Râm olun ihrâm ile, Mest olun zemzem ile, Mânevî ikrâm ile, Her nefes mâmûr ola!.. Hak için dönsün zaman, Hak için dursun cihan! Kurban olsun mal ve can, Kalbiniz pür-nûr ola… Hep olun Mevlâ ile… Düşmesin gıybet dile, Mat olup şeytan bile; Acz […]

Continue reading »

GÖNÜL KÂBESİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey yolcu, murâdın ne senin, can mı ararsın? Gündüz-gece candan yana cânan mı ararsın? Bir yanda gönül kâbesi bir yanda da nefsin, Kurban mı olursun, ya da kurban mı ararsın? Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

BEYAZ DÜŞLER

Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Ay doğdu geceme her yer ağardı, Açıldı rûhumda sonsuz bir ufuk. Düşler gerçek olsa yıldız yağardı, Hülyalar gönlümde tatlı bir ışık. Ben böyle yüzerken hülya gölünde, Sarıverdi ayı, kara bulutlar. Renkleri karardı beyaz gülün de, Bir anda kayboldu pembe umutlar. Bulutlar gidince geldi düşlerim, Her taraf boyandı beyaz bir nûra. Gelin hey dostlarım, arkadaşlarım! Beraber koşalım sonsuz […]

Continue reading »

HACCI ZİYAN ETME KARDEŞİM…

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Mübârek beldeler ediyor dâvet, Bugünü yarına atma kardeşim… Dâvete gerekir hemen icâbet, Duymazdan gelerek yatma kardeşim… Yaratan vermişse kişiye imkân, Haccını yapmaya koşmalı insan, Emre itâatla mesut müslüman, Pişmanlık zehrini tatma kardeşim… Hac edâ edilir mübârek ayda, Huzur dolar insan tavaf ve sa‘yda, İhramda yasağa uymak kolay da, Dönünce günaha batma kardeşim… Arafat Meydanı sanki […]

Continue reading »

YETİM

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Herkes güler oynar, dört dörtlük yaşar, Hiçbir şeyden keyif alamaz yetim… Her çocuk bayramda eğlenip coşar, Bir lâhza hüzünsüz kalamaz yetim… Hem ayağı çıplak, hem sırtı çıplak, Arından ezilir mübârek toprak, Beti-benzi atar daldaki yaprak, Devlet kapısını çalamaz yetim… Yarından umutsuz, acılı dünü, Hayatı çileli, geçmiyor günü, Gelecek mi diye bu hâlin sonu, Tatlı bir […]

Continue reading »

GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Gül yüzün göster de olsun gönlümüz cânım ferâh… Gün gören evler olurmuş mihr-i rahşânım ferâh… Çok sıkılmıştık bu âlemden, yetiştin ansızın, Oldu teşrîfinle cânâ bâğ u bostânım ferâh… Nazlı yârim gamlanırmış nerde kurbânım benim… Ben dedim kurbânınım duydum ki sultânım ferâh… «İşte ben öldüm.» dedim her şeylerim olsun sizin, Oldu hep dost sandığım tüm eski […]

Continue reading »

YETİM ÇOCUKLAR

Servet YÜKSEL servety@t-online.de Babası ölünce bir dağ yıkılır, Hüzün donar gözlerinde çocuğun… Gönlünde kurduğu otağ yıkılır, Dünya yanar gözlerinde çocuğun… Yetim kalan sağır olur, lâl olur, Gül gibi sararıp solar bir anda. O mutlu-şen günler bir hayal olur, Acılar içini yalar bir anda… Giden gitti, gelmeyecek ne çare, Gariplik kaderi terk etmez artık… Yarınları, umutları bin pâre, Gün doğmuş, doğmamış […]

Continue reading »

AĞAÇTAKİ ZAMAN

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com -Sayın İsmail MÜFTÜOĞLU’na- Ölü müsün, sağlara sunulan zerde misin? Zaman ağaca çıkmış, sen hâlâ yerde misin?.. Sündürsen üç ilmeklik ip çıkar varlığından, Yokluğu eğirmekte var ağacında zaman… Daha kaç nakış çıkar senin paslı tığından? Yaz bitti, kış dokuyor kar ağacında zaman… Çürüttün yüreğini ölüm öncesi «sin»de, Uyuttun gözlerini başının gölgesinde, Gönül bahçende sensiz salıncağın sesinde, Ne sevdalar […]

Continue reading »
1 334 335 336 337 338 458