Kibir İle Zillet Arasındaki Denge: TEVÂZU

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Tevâzû mu toprakta çimlenmeden çürümek? Gurur mu; «Allah!» deyip dağlar gibi yürümek? (Seyrî) Allâh’a şirk koşmaktan sonra gelen en büyük günah, kibir günahıdır. Zira kibirde, büyüklenmek vardır. “Ben kazandım.”, “Ben şu makamdayım.”, “Ben, ben, ben…” diyerek, ulûhiyet makamına bir meydan okuma, onu görmezlikten gelme vardır. Hâlbuki büyüklenmeye lâyık tek varlık, sonsuz kudret […]

Continue reading »

KABUL ŞARTLARI

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Ey kardeş! Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Kıyâmet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehid düşmüş bir kimse olup huzûra getirilir. Allah Teâlâ; ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak; «–Peki bunlara karşı ne yaptın?» buyurur. O kimse: «–Şehid düşünceye kadar Sen’in uğrunda cihâd ettim.» diye cevap verir. […]

Continue reading »

Bir Îman Âbidesi, PEYGAMBER ÂŞIĞI FAHREDDİN PAŞA

YAZAR : Hayrettin DURMUŞ hayrettindurmus@gmail.com Söğüt ve Domaniç’in sarp kayalarında şahlanan îman; üç kıta, yedi deniz hükümranı bir cihan devletinin de temelini atmıştı. 1299 yılının Ocak ayında Selçuklu’dan bayrağı devralan Osmanlı; mazlumlara sevinç, zalimlere korkuydu. Tarihin cilvesine bakın ki yine bir Ocak ayında Medine’yi terk etmeye mecbur kalmıştık. O şanlı direnişin kısa hikâyesini anlatayım istiyorum sizlere: İngiliz oyunlarına, bedevîlerin isyanlarına, […]

Continue reading »

HAMZA AMCA -1-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yakınları, bizim de yakınlarımız anlamına geldiğinden; Hazret-i Hamza’ya, Hazret-i Hamza -radıyallâhu anh- yerine, daha yakın bir ifadeyle Hamza Amca demekten büyük bir huzur duymaktayız. İleride yeri geldikçe halalarına da hala diyeceğiz yani Hazret-i Safiyye değil, Safiyye Hala gibi. İslâm tarihinde ve Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın hayatında Hamza Amca’nın çok özel bir […]

Continue reading »

KAFKASLARDAN BİR YILDIZ KAYDI

YAZAR : Ahmed SADIK Tarihî akış içerisinde Türk-İslâm coğrafyası 20. yüzyılın başlarında elemli ve kederli günler yaşadı. Hem Anadolu’da, hem de Osmanlı coğrafyasından kopan topraklarda; derin hüzünler ve hasretler oluştu. Anadolu o kadîm coğrafyamıza hasretle bakarken; birçoğunda SSCB’nin hüküm sürdüğü bu topraklarda da Türkiye için kalbi hicranla dolu, can vermeye hazır binlerce yürek vardı. Her zorluğun ardından bir kolaylığın, her […]

Continue reading »

O’NUN MUHTEŞEM AHLÂKI -3- (Helâl Lokma)

Ebedî Fecre YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ŞAHSİYETE MÜESSİR İKİ HUSUS İnsan, bu dünyada ömürlük bir imtihan içindedir. Kendisine son nefese kadar verilen müddet içinde, muvaffak olursa; ölümden sonraki hayatında cennet ile mükâfatlandırılacak, aksi takdirde ise elem verici bir azâba dûçâr olacaktır. İnsandan istenen, hulâsa; sahih bir îman, istikamet üzere kulluk ve güzel ahlâktır. İnsanın bu hususlardaki hâli, kalbinin […]

Continue reading »

Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryasında SIR VE HİKMET İNCİLERİ – ÎMAN KARDEŞLİĞİ TEVHİD’DEKİ VAHDET

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İslâm tevhid dînidir. Tevhid, Allah’tan başka mâbud tanımamaktır. Kullara, mallara ve mevkîlere kulluğu reddetmektir. Zira tevhid akîdesinin ortaklığa tahammülü yoktur. Tevhid şuuru, mü’minlerin içtimâî hayatına da akseder. Mü’minler yekvücut bir cemaat hâlinde, bir imamın ardında namaza dururlar. Bütün mü’minler tek bir Rab, tek bir Kitab, tek bir Nebî’nin sancağı altında birlik ve beraberlik şuuru […]

Continue reading »

YÜREK YANGINI…

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Özünde ve sözünde ta içlerden kopup gelen bir feryat vardı. Yanık bir feryat. Çünkü; Hazret-i Mevlânâ’nın; Neyde ses kordur, hevâ zannetme sen, Hiç bu kordan tatmayan, giysin kefen! (Nazmen Terc: Seyrî) diye bahsettiği mukaddes bir ateş ile bağrı tutuşmuş, yüreği yanmıştı. Onun içindir ki; Hangi yürekte bir ateş varsa onun derdine tercümandı o. […]

Continue reading »

Geç Kalmadan; HAYRA KOŞALIM!..

YAZAR : Sami GÖKSÜN Müslüman, hayır ve iyilik için ömrünü değerlendiren hizmet insanıdır. İyiliği nerede görürse sever ve hemen yapmaya koyulur. Hayatta birçok alanda insanlar bir şeylerin peşinde koşup durmakta, âdeta birbirleriyle yarışmaktadır. Bu yarışta müslüman, hayır ve iyilik tarafında yerini almalıdır. Bunu yüce Rabbimiz bir âyet-i kerîmede şöyle tâlimat buyuruyor: “Yarış edercesine hayır işlerine koşun.” (el-Bakara, 148) Ayrıca Mâide […]

Continue reading »

MÜSLÜMAN FİRÂSETİ

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Habeşistan muhâcirlerini geri getirmek için Mekke müşrik devletinin gönderdiği elçiler, bu işi olmuş bitmiş görerek yola çıktıkları hâlde, daha ilk oturumda çok ciddî bir mağlûbiyete uğramışlardı. Müslümanların istikrarı, Necâşî’nin idaresi ve Mekkelilerin mağlûbiyeti ile bu ilk büyük oturum kapanmış oldu. Muhâcir müslümanlar kurtulmuşlardı. Mekke müşrik elçileri ise, tıkanıp kalmışlardı… Daha önce de zikrettiğimiz gibi; muhâcirlerin […]

Continue reading »
1 78 79 80 81 82 158