Kâinat Kitabına; ÂRİFÂNE NAZAR

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HER ŞEYDE BİN DÎVAN… Dünya, insanın imtihan dershânesidir. Bu dershânede kulluk talimine başlayan insan; eğer gerekli tahsili alırsa, kâinattaki sırları ve hikmetleri okumaya başlar. Kendini okumaya başlar… Allâh’ın kitâbını okumaya başlar… Kur’ân-ı Kerim, insanın şerhidir. Kur’ân-ı Kerîm’in şerhi de kâinattır. Hâsılı insan, Kur’ân ve kâinat; birbirine bağlı, birbirini en güzel şekilde şerh eden üç […]

Continue reading »

HIZIR’I GETİREN DUÂ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Dînimizde Allah ve Rasûlü’ne itaatten sonra en çok üzerinde durulan vazifemiz, ana-babaya ihsandır. Varlık sebebimiz ve velînimetimiz olan anne-babamıza vefâ, hürmet ve hizmet; insanlık ve evlâtlık borcudur. Anne ve babaların evlâtları üzerindeki hakları sayılamayacak kadar çoktur. Bilhassa anne hakkı üzerinde nice menkıbeler anlatılmıştır. Hasan-ı Basrî Hazretleri bir gün, Kâbe’yi tavaf ederken, sırtında küfe olan bir delikanlıyı […]

Continue reading »

NASIL YÖNELMELİ?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri’ne sormuşlar: “–Nefsi nasıl ıslah edelim?” “–Sahibine teslim etmekle!” “–Bu nasıl olur?” “–Sahibinin yanında bulunan azgın bir köpekle boğuşursan, onu alt etsen bile harap olursun; belki de o seni perişan eder. Ancak onu engellemesini sahibinden talep edersen, o, tek bir sözle azgın hayvana mâni olur.” İşte insanın ömrünü tıkayan bütün çıkmazları […]

Continue reading »

TEFEKKÜR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Tefekkür; bir şey üzerinde yoğunlaşıp, ibret almak niyetiyle derinlemesine düşünmektir. Fudayl bin lyad -rahmetullâhi aleyh- de; tefekkürü; iyilik ve kötülüğü gösteren bir ayna olarak tarif eder. İnsan, her an tefekkür hâlinde olmalıdır. Kâinatın, insanın, arzın ve semânın nasıl yaratıldığını inceden inceye düşünmelidir. Tefekkür, insana has bir özelliktir. Şu da bilinmelidir ki, insanın bilgisinin artması ve davranışlarının […]

Continue reading »

TARTIŞMA

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- bir gün Mescid-i Harâm’a girdiği sırada, Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden Velîd bin Muğîre ve daha birçok kimseler Kâbe-i Muazzama’nın Hatîm denilen yerinde oturuyorlardı. Onların böyle toplu bir şekilde oturduklarını gören Peygamberimiz de, varıp onların yanına oturarak yine ilâhî mesajları vermeye çalıştı. Sürekli takipte ve tekzipte olan nasipsiz müşrik Nadr bin Hâris de gelip […]

Continue reading »

Îman Kardeşlerimizin Derdiyle Dertlenmekte; ECDADIMIZ VE BİZ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi YEKVÜCUT ÜMMET İnsan, içtimâî / sosyal bir varlıktır. Bu sebeple, Cenâb-ı Hak; insandan hem şahıs hem cemiyet hâlinde kulluk ve ibâdet arzu eder. İnsanın saâdet kılavuzu ve şifâ reçetesi olan Kur’ân-ı Kerim; insanın ferdî, şahsî, rûhânî hayatını mükemmelen tanzim ettiği gibi, ailevî, içtimâî, siyasî ve iktisadî dünyasına da en güzel ve huzurlu nizamı kazandırmanın […]

Continue reading »

Nefs Ejderhâsına Karşı; BİR ÖMÜR CİHÂD-I EKBER

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi CİHÂDIN BÜYÜĞÜ Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve ashâbı, Tebük Gazvesi’nden dönüyorlardı. Çok sıcak bir mevsimde, çöllerde bin kilometrelik mesafeye gitmişlerdi. Yolculukta açlık, susuzluk gibi birçok çaresizlik yaşamışlardı. Saçlar, sakallar birbirine karışmış, deriler kemiklere yapışmıştı. Çok büyük fedâkârlıklar göstermişlerdi. Mahsul zamanı tarlalarını bırakmış, devrin en güçlü devletlerinden biriyle harp etmeye gitmişlerdi. Allah […]

Continue reading »

EY PEYGAMBERİM’İN MİSAFİRİ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Dünyada şeytanın da daveti var, peygamber ve vârisleri olan Hak dostlarının da… Fakat şeytan cehenneme çağırıyor; Cenâb-ı Hakk’ın elçileri, cennete… Ey kardeş!.. Dünyada şeytanın çağrısına kulak verenlerin çokluğuna aldanma… Bu, bu dünyadaki göz aldatmacasıdır. Gökler ve yerdeki her şey Allâh’ı tesbih etmektedir. Dağlar, taşlar Allah Rasûlü’nün nübüvvetini tasdik etmektedir. Kâfir ve fâsıklar ne kadar kalabalık olsa, […]

Continue reading »

TENCEREDE NE VAR?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Fikrine uymayan bir şeyle karşılaşan insan, çoğu kere doğru ve yanlışı hesaba katmadan itirazı basar: ‒Ben aklımı peynir ekmekle yemedim! Bende de akıl var. Bu işin mahiyetini ben de düşündüm. Kafa yordum. Anlatıldığı gibi değil mesele… Konuşmalar, karşılıklı akislere dönüşür: ‒Fakat düşünmek kâfî değil. ‒Nasıl değil? İnceden inceye tefekkür ettim, diyorum ya… ‒Doğrudur. […]

Continue reading »

İLÂHÎ YÖNTEM

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ اِلَيْهِ تَبْتٖ۪يلًا. رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكٖ۪يلًا. وَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمٖ۪يلًا Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla… 8. Rabbinin adını an, bütün varlığında O’na yönel. 9. O; doğunun da, batının da Rabbidir, O’ndan başka ilâh yoktur. O hâlde tek dayanağın […]

Continue reading »
1 102 103 104 105 106 158