İlâhî Rahmet Pınarı ALEYHİSSALÂTÜ VE’S-SELÂM EFENDİMİZ

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Dünyanın nizamı ile ilgili olarak Kur’ân-ı Kerim’de; “Ey insanlar! Doğrusu Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabîlelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır.” (el-Hucurât, 13) buyuruluyor. Bu ifadeden, yüce maksadın dünyada barış vasatının […]

Continue reading »

73. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Tarih, insanın hâfızası… Millî tarih, bir milletin hâfızası… Hiç değilse yıldönümleriyle tazelenen bir hâfıza… Çanakkale zaferlerini, İstiklâl Marşı’nın kabulünü hatırlamaksızın geçen bir Mart düşünülebilir mi? Hatırlamanın getirdiği bir his ve bir davranış olmalı… Pek az millete nasip olacak derecede şan ve şerefle, gaye ve hedefle dolu bir mâzîmiz ve muhteşem mâzîyi destan destan yazan bir ecdâdımız var. Onlara […]

Continue reading »

İKİ BAKIŞ AÇISI, İKİ SÜLEYMAN…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Son dönemde tarihî şahsiyetler etrafında bir tartışmadır koptu… Tartışma programları, diziler, yazılar, çiziler… ülkemizde mütedeyyin kesimin tarihe bakışındaki sâfiyeti alaya alıyor, onu yıkmaya çalışıyor. Meseleye bakışın ekseninde bir ifrat ve bir de tefrit var. Yani iki aşırı uca çekiliş… Kur’ân-ı Kerim’de on kez kâh inançsızların ağzından, kâh bizzat peygamberlerin ağzından şu hakikat ifade edilir: Peygamberler, muhatapları […]

Continue reading »

NİNEDEN TORUNA…

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Rahmetli babaannem sağken, ondan hâtıralarını dinlemeyi çok severdim. Tandırda ekmek yapmanın inceliklerini, bağ bozumunda nasıl pekmez kaynattıklarını, izbelerini, hayatlarını, avarlarını… O anlattıkça ben de o hâdiselerin geçtiği evi, çocukluk çağımda son hâlini gördüğüm o bağlı-bahçeli eski Konya evini gözümün önüne getirirdim. Aslında babamların evi, şehir merkezine çok yakındı. Zaten dedemiz de İstanbul’a gelmelerinden evvel uzun bedestende […]

Continue reading »

EŞYALARIN DİLİ OLSAYDI…

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Naylon iplerin olmadığı devirde; tesbihler, pamuk ipliğine dizilirdi. Olmadık bir anda tesbihimizin ipi kopar, taneler etrafa saçılırdı. Saçılan taneleri teker teker toplamak ve yeniden dizmek, epeyce zamanımızı alırdı. Geçen zaman içinde biz de tesbih taneleri gibi her geçen gün etrafa saçılıyorduk. Güzellikler hayatımızdan uzaklaşıyor ve biz seyirci kalıyorduk. İnsanımızın maddî ve mânevî dünyası değişiyordu. Benim mahallem, benim […]

Continue reading »

72. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Küçük bir çocuk; daraldığında, canı yandığında; «Anne!» diye basar feryadı… İnanç âlemi ne olursa olsun; her insan da, dara düşünce Yaratıcısını, Rızıklandırıcısını, Rabbini hatırlar; «Allah!» der… İş, bu; «Aman yâ Rabbî» feryâdını, her zaman ve zemine yaymakta… İşimiz daima duâya kalır, evet… Zaten her iş, her zaman duâya asılı. Gayeler; ancak fiilî ve kavlî olarak duâ etmekle, ilâhî […]

Continue reading »

KULUN GÖKLERDE İKBÂLİ!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Duâ, bir davet… Bir çağrı… Kur’ân lisanı, duâ ve çağırmayı aynı fiille ifade ediyor: “Allah, (kullarını) selâmet yurduna davet eder.” (Yûnus, 25) Davete icâbet gerek… Hele bu davet, dâr-ı selâmete, yani cennete ise… Misafir, ev sahibinin kuzusudur. Davet-i cennete icâbet demek, cennetin sahibine itâat demek… İnsan; bedava konduğu cennet sofrasında, kendini bilmeyince soluğu dünyada aldı… Şimdi […]

Continue reading »

UNUTULMAYAN DUÂLAR

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İnsan, yaratılışı itibarıyla mutlak güçle donatılmış bir varlık değildir. Her an aşamayacağı bir zorlukla karşı karşıya kalabilir. O, yaratıcısına mutlak ve dâimî bir ihtiyaç içerisindedir. Çünkü varlığını ve sahip olduğu her şeyi O’na borçludur. Dolayısıyla her zaman duâ etmeye ve hâlini Allâh’a arz etmeye muhtaçtır. İnsan fıtratının duâ ile olan bu bağı, duâyı ondan […]

Continue reading »

DUÂLI DİLLER

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Bütün dillerde; selâm verme, hâl-hatır sorma, duâ ve temenni bildirme, tebrik veya teselli etme gayesiyle kullanılan kalıp ifadeler vardır. Bilhassa mânevî bir medeniyet olan Anadolu medeniyetimiz, bu gibi söz varlığı yönünden zengindir. Bizler her hâl ve zamana uygun çeşit çeşit duâ ve dilek sözü kullanırız. Meselâ yolculuğa çıkana, «Uğurlar olsun!» derken; yolcusunu uğurlayana, «Allah kavuştursun!» deriz. […]

Continue reading »

71. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Standartlar devrinde yaşıyoruz. Etiketler, standartlar, mühürler, kriterler… Siyasete birtakım kriterler hâkim, eğitime bazı cereyanlardan neş’et eden prensipler… Üretime belli-başlı ekollerin geliştirdiği standartlar… Giyim-kuşamda bazı şehirlerin modaları… Söz sahibi olanlar, kriterlerini koyuyorlar. Ya bizler için asıl söz sahibi kim? Bizi var eden sözün sahibi; bizi zâtına kul, Habîbi’ne ümmet eyleyen Kelâm’ın sahibi? O sebeple her çeşit standart, prensip ve […]

Continue reading »
1 90 91 92 93 94 116