SEN OLMASAYDIN

Servet YÜKSEL

Hak rahmet saçmazdı Sen olmasaydın.
Sırrını açmazdı Sen olmasaydın.

Açışı, gülüşün; şebnemi, terin,
Güller Sen kokmazdı Sen olmasaydın.

Dicle-Fırat Sen’sizlikten buz keser,
Cömert Nil akmazdı Sen olmasaydın.

Ebediyyen ateşlerde yanardık,
Bize af çıkmazdı Sen olmasaydın.

Sînesine yaslandığın Nur Dağı,
Mekke’ye bakmazdı Sen olmasaydın.

Kölelikten sultanlığa Yûsuf’u,
Kuyu bırakmazdı Sen olmasaydın.

Sohbetinde melekleşti vahşiler,
Putlar kırılmazdı Sen olmasaydın.

Aklını da yitirmişti insanlık,
Kendini bilmezdi Sen olmasaydın.

Canlarından zevkle geçen aslanlar,
Dünyaya gelmezdi Sen olmasaydın.

Seyre dalıp müjdesini verdiğin
İstanbul gülmezdi Sen olmasaydın,

Şol göklerin delindiği tufandan,
Kimse kurtulmazdı Sen olmasaydın.

Ey hüznün sultanı, Hakk’ın habîbi,
Kur’ân verilmezdi Sen olmasaydın.

Kıyâmete kadar dövünsün iblis,
Böyle kahrolmazdı Sen olmasaydın.

Bedirlerde, Uhudlarda Hak için,
Yaylar gerilmezdi Sen olmasaydın.

Şehidlerin efendisi Hamza’ya,
Cennet vurulmazdı Sen olmasaydın.

Muhabbetin, merhametin zirvesi,
Sevgi derilmezdi Sen olmasaydın.

Yetimlerin, gariplerin yarası,
Kanar, sarılmazdı Sen olmasaydın.

Bir kasvet ki, kalplerimiz çatlardı,
Sükûnet bulmazdı Sen olmasaydın.

Arap atlar ufuklarda kayboldu,
Yollar dürülmezdi Sen olmasaydın.

Her sayfası şanla doldu tarihin,
Hilâl görülmezdi Sen olmasaydın.

Hep hicreti sayıkladı Medine,
Daha dirilmezdi Sen olmasaydın.

Ne dedinse, ne gördünse âmennâ,
Bâtıl sürülmezdi Sen olmasaydın.

Hakikati bilemedi Kisrâlar,
Hayal kurulmazdı Sen olmasaydın.

O sürmeli gözlerinde öteler,
Dosta erilmezdi Sen olmasaydın.

Beni Kıtmîr diye bağla kapına,
Bu sevda olmazdı Sen olmasaydın.
Ah, bu aşk olmazdı Sen olmasaydın.