BİR UZUN HAVADIR YOZGAT
Yusuf DURSUN
Durup durup Yozgat seni anarım,
Kartal olup Beş Çamlar’a konarım,
Anam ağlar, ben anama yanarım;
«Çektiklerim yetmedi mi oğul?» der;
«Bu hasretlik bitmedi mi oğul?» der.
Ziya’mın atını sürdüm bir zaman,
Cehrilik’te lâle derdim bir zaman,
Anamı rüyamda gördüm bir zaman;
«Allı turnam ötmedi mi oğul?» der;
«Bu hasretlik bitmedi mi oğul?» der.
Çamlığın başında bir duman oldum,
Her dem çocuk kalan bir zaman oldum,
Anamın gözünde çağlayan oldum;
«Namelerim gitmedi mi oğul?» der;
«Bu hasretlik bitmedi mi oğul?» der.
Sülün minarede ezan sesiyim,
Konakların nakış nakış süsüyüm,
Gurbet elde ben anamın yasıyım;
«Orda güneş batmadı mı oğul?» der;
«Bu hasretlik bitmedi mi oğul?» der.
Ağustos’ta balta kesmez buz oldum,
Ağ gelinde sürmelenmiş göz oldum,
Anamın dilinde acı söz oldum:
«Ecel bizi tutmadı mı oğul?» der;
«Bu hasretlik bitmedi mi oğul?» der.