NİÇİN YARATILDIK?

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com Allah Teâlâ bir âyet-i kerîmede buyuruyor ki: “Ben cinleri ve insanları, (başka bir maksatla değil) sırf Bana ibâdet etsinler diye yarattım.” (ez-Zâriyât, 56) Allâh’ın kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’in beyanlarının bir üslûbu vardır; ifadeler kesinlik ve kuvvet bakımından lisan âlimlerinin uzun uzun îzahlar yapacağı şekilde te’kîd edilmiştir. İnsanoğlu elbette şu fânî ömrünü bir şeye inanıp bağlanarak geçirecek ve […]

Continue reading »

HESAP VAKTİ

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com   Ömrü törpülüyor zaman törpüsü, Fânîlik sırrına ermen gerekir. İnsan ölmez bitmeyince görgüsü, Hepsini yaşayıp görmen gerekir. Bir kısır döngüye takıldın yine, Gün, hafta, ay derken tükendi sene, Gitgide hesabın kabardı gene; Zararın farkına varman gerekir. Senin olsa şu dünyanın yekûnu, Olamazsın ebediyyen meskûnu, Hasat edebilmek için ekini; Vaktinde tarlayı sürmen gerekir. Uyanık olanın kurtulur başı, Çok […]

Continue reading »

TOPRAK DEYİP GEÇME!

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Kâinatta mevcut olan ve insan için yaratılan her bir varlıkta muhteşem temâşâlar mevcuttur. Tabiî bakmasını bilene, idrakli olana… “Meselâ; toprak, bize fânîliği anlatır. Üzerine bastığımız toprağın binlerce yıldır aynı toprak olduğunu hatırlarsak, bizden evvel gelip geçen milyarlarca insanın âdeta üst üste çakılmış gölgelerinin üzerinde yürüdüğümüzü idrâk ederiz. Aynı zamanda gelecek nesillerin maddî ten elbiseleri de aynı […]

Continue reading »

LÂ-MEKÂNLARA…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bizler ki cennetin ve cemâlin garîbiyiz, Dönmek vazîfemiz, o mübârek vatanlara!.. Âlemde coşkumuz yedi kat kubbeden öte, Sığmaz bu rûhumuz şu betondan tavanlara! Fânî vücûd adımlarımız, metre metredir, Bâkî gönül adımlarımız, lâ-mekânlara!.. mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

Continue reading »

NE KORKU DUYARLAR

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com   O çehresi asık, kasvetli günde, İnsanlar dehşeti görüp bilirler! Herkes boğulurken gamda, hüzünde; Onlar ki korkudan emin olurlar! Ne korku duyarlar ne üzülürler! Gelince kendine Hak’tan hidâyet, Tâbî olup eden aşkla ibâdet, Doğrulunca kulluk ve istikamet; Kerîm Rablerini Rahîm bulurlar! Ne korku duyarlar ne üzülürler! Îmanla Allâh’a ve âhirete, Erenler yakîne ve mârifete, Kavuşurlar güzel […]

Continue reading »

GERÇEKLERİN ÖNÜNDE

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Fânî safâya kanma, binâ eyle sonsuzu, Gel-geç olan nasîbi umanlar, gelip geçer! Yârın ufukta yeller eser, perdeler uçar, Gerçeklerin önünde yalanlar gelip geçer!.. vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

Continue reading »

Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -21-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) TERSE DÖNER… وَمَنْ نُعَمِّرْهُ نُنَكِّسْهُ فِي الْخَلْقِۜ “Kime uzun ömür verirsek, Biz onun gelişmesini tersine çeviririz…” (Yâsîn, 68) Ömür uzar, terse döner tende her çark, Bu yolculuk haşre, gönül; «Hû!» deyip kalk: Çürür beden mülkü, cihan çünkü fânî; Ve men nüammirhü nünekkishü fi’l-halk.  

Continue reading »

YETİŞ YÂ ALLAH!

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Zerreden kürreye mukîm olan Sen! Yetiş imdâdıma yetiş yâ Allah! Habbeden kubbeye hâkim olan Sen! Yetiş imdâdıma yetiş yâ Allah! Sen; «Ol!» dersen olur her şey vesselâm, Kalmaz hiçbir eksik, yekûn tastamam, Şu azgın nefsimden illâllah, aman! Yetiş imdâdıma yetiş yâ Allah! Şâha şahlık gerek, gedâya gedâ… Tevhîdi zikretmek en güzel sedâ… Hakk’a kurban […]

Continue reading »

Kesrette Vahdet HALK İÇİNDE HAK İLE BERABERLİK…

Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi FÂNÎ ALÂKALAR Âyet-i kerîmede buyurulur: “Bilin ki dünya hayatı; ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. (Dünya hayatı) tıpkı bir yağmur gibidir ki, onun yetiştirdiği şeyler, ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun […]

Continue reading »

Yaratılmışlığın Kaderi: FÂNÎLİK

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsana lutfedilen ömür, ne kadar uzun olursa olsun, ebedî hayat yanında bir hiç mesâbesindedir. Bin yıl yaşayan Hazret-i Nûh -aleyhisselâm-’ın; «Ömrünün nasıl geçtiğini» soranlara; «İki kapılı bir hanın; bir kapısından girdim, öbüründen çıkıyorum.» dediği rivâyet edilir. Hazret-i İsa -aleyhisselâm- da, bu minvalden olarak; “Dünya, âhirete bir köprüdür; köprünün îmârıyla uğraşma; oradan bir an önce, […]

Continue reading »
1 2 3