182. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız

Kur’ân ve gufran mevsimi Ramazân-ı şerîfe yaklaşırken; eşine, benzerine yakın tarihte rastlamadığımız, dünya çapında bir musîbet ile de mücadele hâlindeyiz.

Dosya mevzumuz, Kur’ân-ı Kerim idi. Rabbimiz’in kelâmının bize bir şifâ ve rahmet sofrası açtığını, bize iki cihanda saâdetin yollarını gösterdiğini idrâk etmek. Onu okumak, anlamak, yaşamak ve yaşatmak…

Şimdi; «Evinde kal!» buyuruyor Mevlâ: Kur’ân’ı oku!..

“Biz Kur’ân’dan mü’minlere RAHMET ve ŞİFÂ olan şeyler indiriyoruz…” (el-İsrâ, 82)

Şifâ Kur’ân’da!.. Kur’ân;

“Temiz ol! Pislikten uzak dur!” dedi. Bu habis mikrop, muhtemelen vahşî hayattan beslenmekten kaynaklandı. Pislikle yayıldı. Kur’ân ve Sünnet, habâisi men etti. İnsana;

“Sen mükerremsin. Sen vahşî bir hayvan değilsin!” dedikçe, insan daha da hunharlaştı. Tabiata kıydı. İnsanlıktan sıyrıldı. İşte netice!..

Kur’ân;

“Yaşlanan anne-babana; «Üf!» bile deme!” dedi. İnsanlıktan çıkan insanlık; «Yaşlılar, tedaviye değer mi?» diye kıvranıyor.

Kur’ân;

“Paylaş, ihsân et, ikram et!” dedi. Dünya cimrileşti, fukarâya kapıları kapattı. Şimdi kapı baca dinlemeyen mikro varlıklarla mücadelede dünyanın masrafını ediyor.

Kur’ân;

“Size verilen ilim pek azdır, onunla da kibirlenme!” dedi. İnsan dinlemedi. Burnu Kaf Dağı’nda, her şeye hâkimmiş gibi davrandı. Fakat şimdi bir zerreye mağlûp!.. Yine kurtulursa, Hakk’ın yardımı ve inâyetiyle kurtulacak.

Kur’ân;

“Âhiret!” dedi. Gafil insan;

“Dünya!” dedi. İşte dünya her köşeden fânîliğiyle insanın üzerine yürüyor.

Müslümanlardan dahî; mânevî virüslere kapılanlardan, Kur’ân’ın Allah kelâmı olduğunu unutanlar oldu. O sofranın nimetlerine -hâşâ-; «Bayatladı.» dediler. Kendi hevâlarını yal gibi ortaya döktüler. Onlara göre, batı ne diyorsa o doğru idi. Ölçü, “evrensel değer” batı idi. İşte batı, batıp gitmekte…

İbret alın ey basîret sahipleri!..

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; korku ve endişe eğitimini, Allah korkusu üzerinden inşâ etti ve iki cihanda korku ve hüzünden âzâde eden 14 maddelik Kur’ân reçetesine dikkatlerimizi çekti başyazıda.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Kur’ânî Tâlimatlar» makalelerinin 16’ncısında; «İslâm’da Kur’ân’a Karşı Vazifelerimiz ve Ramazân’ın İhyâsı»nı kaleme aldılar.

Mevlânâ köşesinde ise; Koronavirüs hâdisesini nasıl okuyabileceğimiz üzerinde bir tefekkür bizleri bekliyor: «Hâdiselerden İbret Alarak Allâh’a İlticâ Etmek»

Yazarlarımız; Kur’ân’a, Ramazân’a ve oruca derin tefekkürlerle yaklaştılar.

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Hocamız, mezhepler hususunda mühim bir suâli tavzih etti.

Elbette sıhhatin muhafazasına, Korona hâdisesinden çıkarılacak ibretlere, meselenin tıbbî ve siyâsî noktalarına temas eden kıymetli yazılar da sizlerle…

İlhâmını Kur’ân’dan alan şairlerimiz; Ramazân’ı selâmlıyor, Kur’ân’ı hayatlarımıza davet ediyor.

Evinde kal Türkiye! Okuyarak, Kur’ân’ı yaşayarak, evlâtlara da öğreterek…

Yüzakıyla…